Açıklama: Bilim adamları neden Kolombiya'daki Pablo Escobar'ın suaygırlarının itlaf edilmesini istiyor?

Gangsterin polis tarafından öldürülmesinden yaklaşık otuz yıl sonra, Kolombiya mirasının başka bir rahatsız edici yönü ile boğuşuyor – ülkenin kırılgan tropikal ekolojisini tehdit eden vahşi su aygırları.

Su aygırları, bir zamanlar uyuşturucu baronu Pablo Escobar'ın özel mülkü olan Hacienda Napoles Park'taki gölde yüzer. (Fotoğraf: AP)

Kötü şöhretli uyuşturucu baronu Pablo Escobar, 1980'lerde ve 90'ların başında kokain ticaretine hakim olduğunda, Kolombiya'ya bombalamalar, cinayetler ve adam kaçırmaları içeren bir şiddet dalgası getirdi.

Şimdi, gangsterin polis tarafından yakalanıp öldürülmesinden neredeyse otuz yıl sonra, Kolombiya mirasının başka bir rahatsız edici yönü ile boğuşuyor: ülkenin kırılgan tropikal ekolojisini tehdit eden vahşi su aygırı.

Kolombiya'nın 'kokain suaygırları'

Dünyanın en zengin uyuşturucu kaçakçısı olarak kabul edilen Escobar, Kolombiya'nın başkenti Bogota'nın 250 km kuzeybatısındaki lüks Hacienda Nápoles kalesinde egzotik vahşi hayvanlar toplamak gibi birçok savurganlığa sahipti. Özel hayvanat bahçesi, kanguru, fil, zürafa ve suaygırları gibi ülkeye yasa dışı olarak getirilen çeşitli hayvanlarla övünüyordu.

Escobar 1993'te öldürüldüğünde, yetkililerin taşımayı çok zor ve pahalı bulduğu biri erkek ve üç dişi olan dört suaygırı dışında, geniş arazideki hayvanların çoğu toplandı ve ülke çapındaki hayvanat bahçelerine dağıtıldı.

Rahatsız edilmeden bırakılan suaygırları, 2007'de 16'ya, 2014'te 40'a ulaştı ve şu anda 2.250 kilometrekarelik bir alanda 90 ile 120 arasında sayıya sahip oldukları tahmin ediliyor. On yıl içinde, nüfuslarının 200'e ve önümüzdeki birkaç on yılda binlerce kişiye ulaşması bekleniyor. BBC'ye konuşan bir uzmana göre, Kolombiya'nın su aygırı sürüsü şu anda Afrika dışındaki en büyüğü.

'Kokain suaygırları' Medellin ve Bogota arasındaki verimli bölgede gelişiyor ve şimdi ülkenin ana su yollarından biri olan Magdalena Nehri'ne yayılıyor. Artan sayılarının bir nedeni, Afrika'dakinin aksine, su aygırlarının Kolombiya'da doğal yırtıcıları olmamasıdır.

Bilim adamları neden onların itlaf edilmesini istiyor?

Kolombiya'da yerli olmayan suaygırları istilacı bir tür olarak kabul edilir ve artan popülasyonlarının yerli flora ve faunaya ciddi şekilde zarar verecek saatli bir bomba olduğuna inanılır.

Batı Hint denizayısı, Neotropik su samuru, gözlüklü caiman, kaplumbağalar gibi yerel türlerin yanı sıra Dahl'ın kurbağa başlı kaplumbağası ve Magdalena Nehri kaplumbağası gibi nesli tükenmekte olan türler için bir tehdit olarak kabul edilirler. Yabani suaygırlarının sayısındaki artışın da insanlarla ölümcül karşılaşmalara neden olması bekleniyor.

Bu yılın Ocak ayında Biological Conservation dergisinde yayınlanan bir araştırma, bu tehditle başa çıkmanın tek yolunun su aygırlarını itlaf etmek olduğunu savunuyor. Suaygırları şimdi öldürülmezse, sayılarının 2035 yılına kadar 1.500'e yükselebileceğini söylüyor. Çevresel etkilerini önlemek için, sayılarının artmasını önlemek için her yıl 30 hayvanın öldürülmesi veya hadım edilmesi gerekiyor.

Bununla birlikte, hadım etme, özellikle hayvanın sakinleştirilmiş haldeyken bile saldırgan davranışı ve prosedürün yüksek maliyeti nedeniyle geçmişte birçok kişi tarafından reddedilen bir seçenektir. BBC'ye göre, 2009 yılında gerçekleştirilen bir hadım işlemi 50.000 dolara mal oldu.

Çalışmanın baş yazarı olan ekolojist Nataly Castelblanco-Martínez, su aygırı sorununu Associated Press'e dünyadaki istilacı türlerin en büyük zorluklarından biri olarak tanımladı.

Geçen yıl, başka bir araştırma, su aygırlarının yaşadıkları göllerde besin ve siyanobakteri seviyelerinin yükselmesine neden olduğunu ve bunun da zehirli alg patlamalarına ve sucul faunanın ölmesine yol açabileceğini buldu.

Yerlilerin direnişi

Birkaç çalışmanın vahşi suaygırlarına atfettiği olumsuz etkilere rağmen, egzotik hayvanlar yerel halk arasında oldukça popülerdir ve hükümet onları avlamayı yasaklamıştır. 2009'da Kolombiya Ordusu askerleri Pepe adında vahşi bir su aygırı öldürdüğünde, büyük bir halk tepkisine yol açtı.

Birçok yerel insan için su aygırları turizmden bir gelir kaynağıdır ve onları itlaf etmek hoş olmayan bir fikirdir. Bazı uzmanlar da, 'kokain suaygırlarının' birçok STK tarafından savunmasız bir tür olarak kabul edilen küresel su aygırı sayısını koruma fırsatı sunduğunu öne sürerek onları yok etme fikrine karşı çıkıyor.

Arkadaşlarınla ​​Paylaş: